Unutulmaz Tatilimiz
Yaz tatili denince geçen yaz Kuşadası’nda yaşadığımız macera geliyor aklıma hep… Ve her aklıma geldikçe de o muhteşem tatili yeniden, yeniden yaşıyorum. İki erkeğin arasında tattığım zevk duygusu her yanımı sarıyor nerede olursam olayım…
Kocamın işinin yoğunluğu nedeniyle iyice bunalıma girmiştik. Evden uzak kalıyordu sürekli ya da geç saatlerde geliyordu. Bense evde yalnız kalıyor, bütün gün koca yolu bekliyordum heyecanla… Her yeni evli, sekse doymamış bir genç kadından bekleneceği gibi kocamla doyasıya sevişmek istiyordum.
Fakat, henüz bir kaç yıllık evli olmamıza rağmen kocam heyecanını kaybetmiş, ruhsuz bir adam olmuş, sevişmelerimiz seyrek ve görev haline gelmişti. Aramızda tatsız ve gereksiz tartışmalar, sürtüşmeler yaşanmaya başlamıştı.
Sonunda baktım olmayacak, zorla, tehditle işinden izin aldırdım. Kocamla atlayıp Kuşadası’na tatile gittik.
İlk günler hala tutuktu kocam… İşin yorgunluğu çıkmamıştı üzerinden… Benimle flört ederken her fırsatta sevişmek isteyen, erkekliği inmek bilmeyen genç adam geri gelmemişti hala…
Kaldığımız apart otelin yatağında can sıkıntısıyla uzanıp elimde kumandayla, televizyon kanallarını kurcalarken porno kanallarını keşfettim bir iki gün sonra… Her kanalda bir başka sevişme, sevişme de değil, sikişme sahneleri vardı.
-“Bırak şu sapıkları…” diye homurdandı önce kocam yattığı yerden… Sonra inlemeler, feryatlar onun da dikkatini çekti. Birlikte izledik.
İzlerken harekete geçti sonunda, beni istediğim gibi becermeye başladı. Filmdeki kadına ne yapıyorlarsa kocam da aynı sahneyi bana uygulamaya çalışıyordu. Geceleri genelde televizyonu açıp sevişiyorduk ve sevişmelerimizde filmdeki erkekler, kadınlar hakkında konuşuyorduk bir yandan…
Beğendiklerimiz oluyordu, hayran kaldıklarımız… Kocaman, kalın, uzun aletleri olan yakışıklı adamlar, top model gibi kızları her türlü siktikçe benim içim gidiyor, kocamı yalayıp yutuyordum. Artık grup seks fantazileri kuruyorduk. Filmdeki yakışıklı erkek beni beceriyordu, çıtır lol.itayı da kocam…
Fantazilerimiz ilerledikçe erkekler değişmeye, yerlerine otelin animatörü, barmeni, yan odada kalan çam yarması Rus turist gibi kanlı canlı adamlar, havuzun kenarında selamlaştığımız üstsüz turist çıtırlar geçmeye, yatağımıza girmeye başladılar.
Her sevişmemizde genelde başka bir erkek beni beceriyordu ve bu fantazi ikimizin de çok hoşuna gidiyordu. Hele kocam, tam anlamıyla eski haline geri dönmüştü artık… Her kızıştığımda, sikmesini her istediğimde kalkıyordu erkekliği ve ben orgazm anında, ilk geldiğim gün bana masaj yapan otelin masörünün adını haykırırken örneğin, kocam hırlayarak içime boşalıyordu.
Bir akşam yemeğe çıktık ve deniz kenarında lüks bir balık restoranında yediğimiz baş başa yemekte alkol aldık. Sonrasında Barlar sokağına attık kendimizi, gürültü, patırtı, kemiklerimizi titreten yüksek volümlü müziklerin eşliğinde dans ederken alkol devam etti.
Kafalarımız iyi olmuştu. Son girdiğimiz barda yine sahne kenarında, yuvarlak, yüksek bir bar masasının yanında durmuş, bir yandan içiyor, müzik eşliğinde her yanımı kıvırarak kokteylimi yudumluyordum.
Bir ara yan masada yalnız duran genç, çıtır bir erkeğin sürekli bana baktığını fark ettim. Kaçamak bakışlarla ben de o erkeğe baktım.
Gür, uzun, sarı kıvırcık saçlarını siyah bir kurdeleyle arkasında toplamıştı. Bir kulağına taktığı küpenin parıltısı barın neon ışıklarında parlıyordu. Beyaz, bol kesimli gömleğinin yakası göğsüne kadar açılmış, kollarını dirseğine kadar sıvamıştı.
Omuzlarının genişliği, pazularının şişkinliği ince gömlek kumaşının altında belli oluyordu. Daracık kalçalarını saran önü kabarık kot pantolonu, ayağındaki çorapsız giydiği makosenlerle harika görünüyordu. Çok yakışıklıydı, çok…
Duruşu, oturuşu, hareketleri, sürekli bana bakışı… İlgimi çekmişti iyice… Bu yakışıklı genç erkeğin ilgisinin sürekli üstümde olması, diğer yavşayan kızlara, kadınlara bakmaması gururumu okşadı. Bu arada bir süre sonra kocam da farkına varmıştı durumun…
-“Şu herif sana bakıyor sürekli…” diye homurdandı. Başımı öne çevirip kadehimden bir yudum aldım.
-“Olabilir aşkım” dedim. “Senin karına herkes bakıyor. Yine kıskançlığın mı tuttu?”
-“İyi de… Sen de ona bakıyorsun…”
Tabi bakıyorum, bakılmayacak gibi mi? Adamın bakışları her yanımı okşuyor, bana göstere göstere göğüslerimde, mini eteğimin altındaki bacaklarımda, yüzümde geziniyor. Bakışlarıyla ayakta beceriyor beni, bakışlarıyla ıslattı beni, nasıl bakmayayım.
-“Sana öyle gelmiş…” dedim şuh bir tavırla saçlarımı savurarak, kollarım havada, yuvarlak, etli kalçalarımı kıvırmaya başladım oynak oryantal müziğin hızlı ritmiyle…
İki erkek de beni izliyordu hayran hayran… Her kadın gibi hoşuma gidiyordu beğenilmek… Onlar baktıkça ben oryantal dansın dozunu arttırdım.
İncecik belimin altında yer alan Lopezvari kalçalarımı, iri memelerimi titrettiriyor, kloş mini eteğimi savurtuyor, sanki dans etmiyor, yılan gibi kıvranıyordum ayakta…
Hele her yanım titrerken ellerimle mini eteğimin üstünden bacak aralarımı okşaya okşaya yukarıya, memelerime çıkmam, göğüslerimi ve ince belimi sıvazlamam kocam için bitirici hareket olmuştu biliyordum. Sadece iki erkek değil, etraftaki erkeklerin de dikkatini çekmişti dansım…
Sonunda müzik durdu, ben yerime geçtim. Nefes nefese kalmıştım. Sütyensiz memelerimin arasından ter damlacıkları süzülüyordu tenimi okşayarak… Elimle gerdanımdaki ter damlalarını silerken yan masadakine baktım göz süzerek… O da kocamdan farksızdı.
Elini önüne atmış, kabarıklığını indirmeye çalışıyor gibiydi. Eminim bıraksam göğsümün arasından göbeğime yuvarlanan ter damlalarını diliyle içecekti adam… Öyle bakıyordu ki bana, yanımdaki kocama aldırmadan… İçim gıcıklandı, kıvrandım bakışlarının altında… Sanki beni yatırıp sikmiş kadar oldum, o derece…
Ona gülümseyerek barın loş ışığında elimi kocamın önüne götürdüm, onun da önü kabarmıştı. Sertliğini okşadım. Belime sarılıp kendine çekti karısını sahiplenircesine… Sırtımı yasladım kocama… Slow müziğin ritmiyle kıvranırken, kalçalarımla kocamın sertliğini okşuyordum şimdi… Kulağımın içine inledi kocam…
-“Ohhh… Fahişesin sen aşkım…” dedi inlerken… “Benim seksi, azgın fahişemsin…”
Cevap vermedim kocama… Gözüm diğerindeydi. Göz göze bakışıyorduk. Elimi arkaya götürüp kocamın kabarıklığını avuçlarımda sıktım yine… Yine inledi. O da biliyordu ne yaptığımı, kocamın arkamda kalkmış aletiyle benim kalçalarımı okşadığını görebiliyordu.
-“Onu istiyorsun değil mi aşkım?” diye fısıldadı kocam dudaklarını boynumda gezdirirken… Ürperdim, içim bir hoş oldu.
-“Ne diyorsun sen kocacım?” dedim anlamazdan gelerek… Tekrarlamasını istiyordum içimden… Oh… O cümleyi tekrar söylemesini istiyordum.
-“İstersen onunla olabilirsin…” diyerek yanıtladı beni… Kulaklarıma inanamıyordum. Başımı biraz çevirip kocamın dudaklarını öptüm, o da etli dudaklarıma yumuldu.
-“Nasıl yani?” diyebildim. “Ne diyorsun? Ciddi misin sen? Sarhoş oldun galiba…”
-“Alkolden değil, senin güzelliğinden sarhoşum ben… Neden olmasın karıcım? Yakışıklı, tarzan gibi herif… Güçlü, kuvvetli, iri yarı bir şey… Aynı porno filmlerdeki erkekler gibi… Seni nasıl istiyor baksana… Gözünü ayıramıyor senden… Bıraksam şuracıkta sikecek seni…”
Gülümsedim. Bacaklarımın arasının ıslandığını hissettim. Şuracıkta, şu adama sikilmek mi? Herkesin içinde? Kocam dahil herkes bize bakarken? Offff… Elimle pantolonunun önünü sıktım tekrar…
-“Sapık kocam benim…” diyerek güldüm. Ellerini adama gösterircesine göğüslerimden karnıma, üçgenime indirdi okşaya okşaya…
-“Neden olmasın diyorum sana… Bir gecelik çılgınlık yaşayalım işte… Filmlerdeki gibi… O seni istiyor, sen onu… Ben de ikinizin seviştiğini görmek istiyorum. Tek şartım bu… Yanınızda olmak istiyorum siz sevişirken… Hayali bile taş gibi yapıyor beni… Hadi yapalım şunu… Ama söz ver bana… Bir daha birbirimizi görmeyeceğiz… Yaşanmış güzel bir yaz anısı olarak kalacak bize…”
-“Delisin sen… Sapık şey…” dedim kocama ama çoktan sabırsızlanmaya başlamıştım bile… Bir an önce o yaz anısını yaşamak istiyordum, delicesine hem de…
-“Nasıl olacak peki?” diyebildim sonunda… “Oğlana gel beni sik diyecek halim yok ya…”
-“Sen işini bilirsin karıcım… Bir şekilde yolunu bulacağına eminim. Ben çıkar, arabayla turlarım. Sen yalnız kalır, işi ayarlarsın. Beni ara, gelirim, otele gideriz.”
-“Tamam aşkım…” dedim. Heyecandan ölecek gibiydim. İlk kez yaşayacaktım bunu… Kocam dediğini yapmış, bir anda ortadan kaybolmuştu bile…
Karşımdaki yakışıklı yabancıyla yalnız kalmıştım etrafımızdaki onca insana, onca gürültüye karşın… Bakışıyorduk. Elimde Sex On the Beach kokteyl kadehi, müziğin ritmiyle sallanıyordum gözlerim yarı kapalı erkeği süzerek…
Bir süre bakıştık öylece… Uzunca bir süre sonunda kocamın gelmediğini görünce yavaş ve kendinden emin hareketlerle yanıma yaklaştı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Gözlerimiz birbirinden ayrılmıyordu. Elini uzattı,
-“Mert ben…” dedi. Tok, kalın erkek sesi içimi gıcıkladı. Sesiyle sikebilirdi beni… Ben de elimi uzatınca elimi avuçlarının arasına aldı. Sonra da uzanıp sol elimi aldı. Sıcak, ince, uzun parmakları avuç içlerimi okşarken,
-“Gü… Gül…” diye kekeleyebildim… Parmakları sol elimdeki alyansı okşuyordu şimdi…
-“Kocan?” diye sordu kısaca…
-“Gitti…” dedim. “Benden haber bekliyor.” Kalın kaşları kalktı, yüzüme baktı sorarcasına…
-“Ne haberi?” diye sordu.
Tüm cesaretimi topladım. Ben ne istediğimi biliyordum. Onunla aynı yatağa girmek, onunla sevişmek, altında ezile ezile becerilmek, kollarının arasında uçmak, kendimden geçmek istiyordum. Hem de delicesine… Ellerimi okşayan elleri her yerimde dolaşsın istiyordum. Bir an önce… En kısa sürede… Ona söyledim,
-“Seninle sevişmek istiyorum.” dedim. Ohh… Sonunda… “Kocam da sevişmemizi istiyor. Ama yanımızda olacak biz sevişirken, şartı bu… Bizden haber bekliyor.”
Afalladığını görebiliyordum. Şaşırmıştı bir an… Fazla sürmedi ama… Bir anda kucakladı beni, sertçe kendine çekti, vücudumu sımsıkı saran kollarının cenderesinde inlerken dudaklarıma yumuldu, haşince öpmeye başladı.
Etrafımızdaki kalabalık bir anda silindi, kendimi bulutlara yükselmiş gibi hissettim. Kasıklarımdaki sertliği kendimden geçirdi beni… Bıraktığında sendeledim, belimden tuttu. Elleri eteğimin altına dalmış, külodumun üstünden her yerimi mıncıklıyordu.
-“Ara şu dümbük kocanı hemen… Artık sabrım kalmadı, seni bir an önce sikmek istiyorum. Pezevenginin yanımızda olup olmaması umurumda bile değil. Tadına bakmalıyım senin…” dedi kulak memelerimi yalayıp öperken…
Parmakları tanga külodumun yanından girmiş, kadınlığımın dudaklarını, bızırımı okşayıp sıkıyor, delirtiyordu beni ayakta…
-“Amcığın sırılsıklam olmuş. Zevk suyundan külodun bataklık gibi… Yarrağımı senin bataklığına daldırmam lazım… Hemen…”
Offf… Amcığım mı? Yarak mı? Sikmek mi? Pezevenk kocam mı? Pezevenk kocamdan hiç duymadığım bu açık saçık, argo laflar bitirdi beni iyice… Titreyen ellerimle çantamı açtım, telefonumu çıkardım. Alo diyen sesini duyduğumda sabırsızca inledim telefona,
-“Gel…” dedim. “Çabuk gel ama… Hemen…”
Bardan sarmaş dolaş nasıl çıktık, barlar sokağının yokuşlarından nasıl indik, arabaya nasıl gittik bilmiyorum. Kocam yolun kenarında bekliyordu bizi… Tanıştırdım ikisini… Arkaya, Mert’in yanına geçtim. Kocam hareket etti… Kadınlar denizindeki apart otelimize giden yolda hiç konuşmadık. Üçümüz de heyecan içindeydik.
Mert karanlıkta elini uzatıp mini eteğimin altından bacaklarımı okşadı. Arkaya yaslanıp bacaklarımı okşayarak arasına giren, külodumun üstünde dolaşan parmaklarınının verdiği zevke bıraktım kendimi… Klitorisimi iki parmağının arasında kıstırdığında şimşekler çaktı beynimde… Elimi elinin üstüne koyup,
-“Ahhh…. Mertt…” diye inledim. Baktım, zevk inlememi duyan kocam dikiz aynasından bizi izliyordu. Gözleri kocaman açılmıştı ne yaptığımızı görmek istercesine… Ben de bacaklarımı açtım iyice, parmakları daha rahat çalışsın diye…
Fazla sürmedi yol, otele geliverdik. İstemeye istemeye indim arabadan, kaldığımız apart villanın dış kapısını açan kocamın ardından içeriye girdik. Dolaptan viski çıkardım, hepimize birer buzlu viski hazırladım. Direkt yatak odasına geçtik. Geniş yatağın yanındaki koltuğa kocam oturdu. Biz de onun karşısına geçtik.
Heyecanlıydım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Sonra kocamın hadi dercesine kaş göz yaptığını gördüm. Bir yerden başlamalıydık. Viskileri yudumlarken sohbet ettik. Üniversite öğrencisiymiş Mert, Güzel Sanatlarda resim bölümündeymiş.
-“Nasıl resimler yapıyorsun?” diye sordu kocam. “Nü falan?”
-“Tabi, Nü resim de çalışıyorum. Hem okulda modellerle, hem kız arkadaşlarımla… Herkes beğeniyor.” Kocam içk**en bulanan bakışlarla beni süzerken,
-“Mutlaka çok kız arkadaşın vardır bu yakışıklılıkla… Peki, karımı nasıl buluyorsun Mert? Karımın da nü resmini yapar mısın?” diye soruverdi. Şimdi iki erkek de kısık gözlerle bana bakıyorlardı. Gözleriyle soyuyorlardı beni, nü resmimi hayal edercesine… Neden sonra Mert,
-“Tabi Hakan abicim, neden olmasın? Gül harika, güzel bir kadın… Resmini yapmak benim için zevk olur.” diye fısıldadı. İki erkeğin de oturdukları yerde önlerinin kabardığını görebiliyordum.
-“Nasıl oluyor peki? Model kadınlar önünüzde çıplak mı duruyorlar?”
-“Evet. Çırılçıplak. Ama biz resmi yapılacak estetik bir nesne olarak bakıyoruz onlara…”
-“Hadi karıcım, ayağa kalk ve Mert nasıl modellik yapacağını göstersin… Hem de detayları şimdiden görsün delikanlı…” dedi çılgın kocam…
Söz dinleyen her uysal ev kadınının yaptığı gibi, kocamın dileğini hemen yerine getirdim. Akşamdan beri hazırdım zaten olabilecek her şeye… Faltaşı gibi açılmış gözlerle bana bakan iki erkeğin aç bakışlarının huzurunda yavaşça üzerimdeki ince bluzu sıyırdım. Sütyensiz iri, yuvarlacık memelerim kabarmış uçlarıyla ortaya çıktı.
Hangisi bilmiyorum, birinin inlediğini duydum. Bluzu tutup makyaj aynasının üstüne fırlattım. Ellerimi eteğimin beline götürüp kopçasını açtım, sonra da yandaki fermuarı indirdim aynı yavaş hareketlerle… Santim santim… Erkekler sabırsızca gözleriyle beni takip ediyorlardı. Kalçalarımı kıvıra kıvıra beli dar eteğimi kalçalarımın kabarıklığından kurtardım. Kloş etek yere, ayaklarımın üzerine serildi.
Üstümde bir tek tanga külodum ve yüksek topuklu siyah ayakkabılarım kalmıştı. Ellerimi şehvetten sızlayan göğüslerime götürerek kabarmış uçlarını okşayıp rahatlatmaya çalıştım. Belimi, kalçalarımı okşadım. Sonra da tanga külodumun ağına parmaklarımı geçirip biraz çekiştirdim. Klitorisime sürten külodumun ağının baskısından kurtardım.
Belime uzanan uzun sarı saçlarım, bembeyaz tenim, ışıldayan uzun bacaklarımla iki erkeğin karşısında ellerimi belime koyup talimat bekledim. İkisi de nefeslerini aynı anda bırakıverip arkalarına yaslandılar. Kocam düpedüz elini pantolonun önüne götürmüş sikini okşuyordu.
-“Şöyle bir etrafında dön karıcım, Mert her yerini görsün.” dedi. Yavaşça etrafımda dönüp bekledim. “Nasıl Mert? Bu kadar yeter mi dersin nü resim için? Külodunu da çıkarsın mı karım?”
Mert de kocamdan farksızdı. Onun da eli sikinin üstündeydi. Hayran gözlerle her yerimi süzüyordu.
-“Evet Hakan abi… Külodunu da çıkarsın. Adı üstünde, Nü… Üstünde hiçbir şey olmamalı… Çırılçıplak olmalı…”
İki elimin işaret parmağını tangamın yanlarına taktım. Zaten fazla bir şey örtemeyen, ağı ağdayla temizlediğim, pırıl pırıl yaptığım amımın çizgisini ancak kapatabilen külodumu yine yavaşça aşağıya sıyırdım.
Kalbim duracak gibiydi. İki erkeğin karşısında yüksek topuklu iskarpinlerim haricinde çırılçıplak, bedenimi aç gözlerine sergiliyordum. Her zaman oyun olsun diye, spor gibi yaptığım mini etekli, göğüs dekolteli teşhirciliklere, külodumu yabancılara gösterdiğim frikiklere benzemiyordu bu… Düpedüz çırılçıplak önlerinde dikiliyordum.
-“Çok güzelsin karıcım…” diye nefesini bıraktı kocam… “Öyle değil mi Mert? Karım çok güzel değil mi?”
-“Evet abi…” diyebildi delikanlı… “Güzel de değil, harika… Söyledim sana, karının resmini yapmak bir zevk olacak. Zaten kendisi tablo gibi… Kaşlar, gözler, dudaklar…” Bakışları her yerimde dolaşıyordu.
-“Memeleri… İncecik beli… Offf… Kalçaları… Şu uzun bacakların düzgünlüğü, minicik ayakları…”
-“Her yeri…” diye ilave etti kocam… “Şu amının güzelliğine bak… Karımı tanırım ben arkadaş… Göstermekten zevk alır. Şu anda da çok zevk duyuyor Mert… Baksana nasıl ıslak dudaklarının arası… Zevk suları apış arasına akmış… Uff… Hadi karıcım… Amının dudaklarını arala, nasıl ıslandığını göster bize…”
Doğru söylüyordu pezevenk kocam… Bardan alıp geldiği elin yabancısına karısını çırılçıplak soyup teşhir ederken, güzelliklerini methederken doğru söylüyordu. Zevk duyuyordum. Hem de çok…
Bacaklarımı açtım hafifçe… Ellerimi nemli ve ıslak kadınlığıma götürüp dudaklarını ikiye ayırdım. İçinin pembeliği, ıslaklığı ortaya çıktı. Daha çok ıslandım, zevk suyum dudakları ikiye ayrılan amımdan bacak içlerime sızmaya başladı.
Başım dönüyordu. Alkolden, iki erkeğin gittikçe çılgınlaşan aç bakışlarının altında çırılçıplak kendimi teşhir etmenin verdiği zevkten… Dayanamıyordum artık… Canıma yetmişti bu seks oyunu… Bunu onlara söyledim,
-“Hadi artık…” dedim şehvetten çatallanan sesimle… “Dayanamıyorum. Ne yapacaksanız yapın bana…” Kocam eliyle buyur işareti yaparak diğer erkeğe sundu karısını,
-“Hadi Mert… Karımı duydun. Dayanacak hali kalmamış. Sen başla…”
Dünden hazırdı Mert. Yerinden kalktığı gibi yanıma geldi. Sımsıkı sarıldı bana… Ben de ona tabi… Dudaklarımız hırsla birbirine girdi. Çırılçıplak bedenimi bir anda sarıvermişti. Beyaz gömleği, kot pantolonuyla çıplak bedenimi sarmıştı.
Kolları öylesine sıkıyordu ki nefes alamıyordum öpüşürken… Göğüslerim gömleğin kumaşına temas ettikçe uçlarından tüm bedenime elektrik çakıyordu sanki… Öpüye öpüşe itti beni, arkaya duvara yasladı.
Dili ağzımın içine dalıp dilimi okşarken elleri de her yerimde, memelerimde, kalçalarımda dolaşıyordu. Ben de artık tenini tenimde hissetmek istiyordum. Boynuna sardığım kollarımı gevşettim, sabırsızca aramıza sokup gömleğinin düğmelerini açmaya çalıştım.
Düğmelerin hepsi açıldığında gömleğini aşağıya sıyırdım. Kılsız, geniş, yayla gibi göğsü meydana çıktı. O geniş göğsünü bana bastırıp memelerimi ezdi. İnliyordum zevkten… Omuzlarını, kollarının sert pazularını, kaslı sırtını okşuyordum. Kabarmış önüyle kasıklarını kasıklarıma bastırıyor, pantolonun üstünden sikini kadınlığıma sürtüp duruyor, delirtiyordu beni…
Ellerimi aramıza soktum bu kez… Telaşla kemerini açtım, kotunun düğmesini, fermuarını indirdim… Kotunun iki yanından tutup sabırsızca aşağıya çekiştirdim. İçindeki baksırla beraber sıyırdım biraz…
-“Mmmm…” diye zevkle inledim. Bir anda bacak arasındaki erkeklik organı taş gibi kasıklarıma batmıştı beni zevke boğarak… Elimi attım bakmadan… Taş gibi, bileğim gibi kalın bir şey geldi elime… Kabarmış kan damarlarını parmaklarımla hissedebiliyordum.
Dudaklarımı sert erkek dudaklarından zorlukla kurtarıp aşağıya inmeye başladım. Öpe öpe göğsüne indim, dümdüz, kaslı karnına… Göbek deliğinden başlayıp kasıklarına inen hafif sarımtırak tüyleri dilimin ucuyla okşayarak kasıklarına indim ben de…
Kotunu baksırıyla beraber tamamen ayaklarına sıyırıp diz çöktüğümde az önce kasıklarıma batan canavarla karşı karşıya kalmıştım… Elimle tutup hayran hayran erkeğimin iri aletine baktım. Ateş gibi yanıyordu sikinin teni… Kocaman, soğan gibi bir başı vardı ve kan damarları gövdesinin her yerini dolaşıyordu parmak parmak…
-“Güzel değil mi?” diyen kocamın heyecanlı sesini duydum yanıbaşımda…
Başımı çevirip baktım. O da kalkmış, yanımıza gelmişti. Yanımda diz çökmüş, parlayan gözlerle elimdeki harika erkeklik organına bakıyordu o da…
-“Ellerinin arasında çok güzel görünüyor karıcım… Biraz sonra seni sikecek bu şey… Amcığına girecek… Mutlu musun?”
Bütün evliliğimiz boyunca nerdeyse ilk defa duyuyordum bu sözleri ağırbaşlı kocamdan… Sikmek… Amcık… Sanki bu açık saçık sözleri söylerken ayrı bir zevk duyuyordu kocam, tahrik oluyordu. Bu durum doğal olarak beni de uyarıyor, havaya sokuyordu.
-“Evet kocacım… Mutluyum…” dedim gülümseyerek… Başımı çevirip elimdeki alete baktım, sonra da yukarıya, aşk tanrısı gibi yukarıdan beni süzen erkeğime…
“Beni bununla mı sikeceksin Mert?” dedim kışkırtıcı bir sesle… “Bunu amıma sokacak mısın? Bana zevk verecek misin?” İnledi. O da bizim minik seks oyunumuza katıldı aynı şekilde,
-“Ohhh… Evet Gül… Bununla sikicem seni… Yarrağımı geçiricem o güzel amcığına… Evet…”
-“Kocamın yanında ama… Beni kocamın yanında sikeceksin. Şartımız bu… Sen beni sikerken kocam da seyredecek bizi… Değil mi Hakan? Bizi sikişirken seyredeceksin değil mi?” İnledi kocam,
-“Evet aşkım… Evet… Mert seni sikerken bakıcam ben de… Amcığına koyarken nasıl girdiğine bakıcam. Sen Mert’in altında zevkten kıvranırken seni izliyecem. Sizi izlerken ben de zevk alıcam…”
-“Hadi öp onu Gül…” diye tısladı Mert yukarıdan, emrini buyurdu aşk tanrım… “Elinde tutup durma yarrağımı… Senin amına koyacak şeye saygı göster biraz… İlgi göster ki, daha güzel sikeyim seni…”
Zaten burnumun ucunda duran aletin başına ıslak dudaklarımla ilk öpücüğümü kondurduğumda inledi, karın kasları dalgalandı. Aldırmadan işkenceme devam ettim. Yumruğum kadar başını yaladım, yaladım altlı üstlü, şapkasının kenarlarını dilimle dolaştım.
Dudaklarımı olabildiğince açıp kocaman başını ağzıma sokmaya çalıştım. Kocamda başarıyordum bunu kolayca ama Mert’in sikinin başı bambaşka bir şeydi. Dediğim gibi kocamandı, gövdenin çapından daha büyük bir başı vardı sikinin…
Parmaklarımla okşayıp alta, testislerine indim. Okşadım. Dilimin ucuyla sikinin şapkasını, parmaklarımla taşaklarını okşadım. Sonra da dilimle sikinin gövdesini tavaf ettim, tutup havaya kaldırdım, başını kasıklarına sokup dilimin ıslak ucuyla aşağıya sarkan torbalarında gezindim. Mert ellerini duvara dayamış, sürekli inliyordu. Sonunda dayanamadı,
-“Yeter artık fahişem…” dedi. “Ağzına değil, amına boşaltmak istiyorum yükümü…” diyerek omuzlarımdan tutup ayağa kaldırdı beni… Hemen yanı başımızdaki geniş yatağa sertçe itti. Sikini emip yalamaktan ıslanmış dudaklarımla yalanarak erkeğimi bekledim.
Kocam da yanıbaşıma uzanmış, elimi tutmuştu. O da benim gibi heyecanla bekliyordu.
Dizlerimi kaldırıp bacaklarımı açtım. Islak, dudakları kabarmış, istekle titreyen kadınlığımı avına sinsice yaklaşmakta olan erkeğime sundum. Bacaklarımın arasına giren Mert, o muhteşem siki yerine başını kasıklarıma gömdü. Dilini amımın dudaklarında hissettiğim anda kurşunla vurulmuş gibi oldum. Kıvrandım.
Kocam elimi tutuyordu. Diğer elimle çarşafı buruşturdum. Korkunç zevk alıyordum, başka hiçbir şey algılayacak durumda değildim. Ne kocamın parlayan gözlerini, ne başka bir şeyi… Dünyada sadece O’nun dili ve ben, kadınlığımla ben vardık. Deli gibi kıvranıyordum geniş yatakta…
Kocamın dudaklarını memelerimde hissettiğim anda boşaldım. Yakışıklı yabancının dudakları klitorisimi, kocamın dudakları memelerimin ucunu vantuz gibi emerken orgazm oldum. Kalçalarım yatağı döve döve, başımı iki yana savurtarak, inleyerek, feryatlar kopararak boşaldım.
Tanrım… Olamazdı böyle bir zevk… Kocamın yanı başımızda olması, bizi seyretmesi miydi beni kopartan, bu kadar zevk almamı sağlayan, Mert’in amımı yalayan dudaklarının, dilinin becerisi miydi bilmiyordum. Ama korkunç zevk aldığım bir gerçekti.
-“Çok güzeldi…” diyebildim iki nefes arasında…
Kocam dudaklarımı öptü. Mert de bacaklarımı aralayıp yaklaştı, amımın sularıyla ıslanmış dudaklarını dudaklarımda gezdirdi. Kalkık sikinin başının kasıklarımda gezindiğini hissedebiliyordum. Mutlulukla kıvranıp kocamın elimi tutan elini sıktım.
Daha yeni orgazm olmama rağmen kadınlığımın karıncalandığını hissettim. İstiyordum onun sikini… İçime girmesini istiyordum. Bacaklarımı aralayıp huzursuzca kıpırdanınca anladı ne istediğimi… Ağırlığını verip sikini amıma dayadı. Sokmadı ama, bekledi. Neyi beklediğini anlayamıyordum. Sabırsızca,
-“Hadi…” dedim. “Hadi Mert…” Sikinin başıyla amımın ıslak girişini, dudaklarını okşadı yine, girmedi. Kalçalarımı kaldırıp içime almaya çalıştım, “Hadiseneee…”
-“Emin misin Gül? İstiyor musun?” dedi sakin bir sesle…
-“Evet, istiyorum. Çok istiyorum aşkım… Hadi…” dedim yine… Üstüne basa basa tekrar sordu,
-“Ne istiyorsun Gül?” Delirtecekti beni bu adam… Ne istediğimi bilmiyormuş gibi soruyordu. Hırsla belini tutup kendime çekmeye çalıştım.
-“Ne istediğimi biliyorsun hain herif…” Onun istediği, benden beklediği şeyi verdim sonra…
-“Sikini istiyorum. Yarrağını… Beni sikmeni istiyorum. Hadi… Ohhh… Sik beni… Yalvarırım sik… Hadi bebeğim… Hadi aşkım… Sik beni… Amıma geçir… Ohhh…”
Sikinin başını itti, kapımı zorladı biraz… Islak ve hazırdım. Bekliyordum. Bir an önce girsin, beni siksin diye bekliyordum.
-“Kocan da istiyor mu peki? Seni sikmemi istiyor mu?”
Çıldırmak üzereydim. Altında olmasam, biraz gücüm olsa kalkıp tecavüz edecektim herife… Baktım, kocam da yanımda, heyecandan kuruyan dudaklarını yalayarak bize bakıyor, izliyordu. Ne zaman soyunmuş, ne zaman çırılçıplak kalıp yatağa, yanımıza uzanmış anlayamadım. Onun da siki dimdik, ellerinin arasındaydı bize bakarken…
-“Evet canım… Kocam da istiyor… Beni sikmeni istiyor… Amıma geçirmeni, amıma koymanı istiyor… Baksana nasıl siki sertleşmiş pezevenk kocamın… Nasıl bekliyor senin beni sikmeni, bir bak şuna…”
-“Evet Mert… Evet… Ben de istiyorum…” diye inledi kocam da… “Hadi sik artık karımı… Onun da hali kalmadı beklemeye, benim de… Geçir şu yarağını karıma… Zevkten öldür karımı… Hadi Mert… O koca sikini sok karımın amcığına…”
-“Peki… Madem ikiniz de istiyorsunuz…”
Üzerime eğildi. Sikinin başını tutup ıslak, heyecanla titreşen amımın dudaklarına dayadı. Bir iki sürttü. İnledim. Sonra bastırdı. Dediğim gibi başı çok kalındı, kocamınkinden değişik bir yapısı vardı. Onca sikilmişliğime rağmen zorladı beni… Sonra yavaş yavaş alçalmaya, yılanını içime, amıma salmaya başladı.
-“Ooohhh…” diye inledim. Harika bir duyguydu. Erkekliğinin kocaman başı kapıyı zorluyordu. Yara yara girdi içime… İnlete inlete, bağırta bağırta… Dudaklarımı ısırmaktan kanatacaktım nerdeyse… Sonunda tüm kalınlığıyla amıma girdi. Bacaklarımın arasında, dizlerinin üstünde durup bekledi.
Sonra inip kalkmaya başladı. Kalınlığını içimde tüm detaylarıyla hissedebiliyordum. Sikinin şapkası vajinamın içinde gidip gelirken sürtünüyor, beni zevkten öldürüyordu. Kocam yanıbaşımda uzanmış, yardımcı olmak istercesine saçlarımı okşuyor, gözlerini kırpmadan bize, içime giren azmana bakıyordu.
-“Aahhh… Nasıl kocacım? Güzel mi manzara? Karının sikilmesi güzel mi?” dedim kışkırtırcasına… Elini uzatıp memelerimi okşadı.
-“Evet canım… Harika sikişiyorsunuz… Öyle tahrik oluyorum ki size baktıkça… Canlı porno gibisiniz ikiniz… Oohhh… Zevk alıyorum karıcım… Seni seyretmek, sikmekten daha zevkliymiş meğer… Çok güzelsin, çok güzel sikişiyorsun bir tanem…”
-“Mert çok güzel sikiyor kocacım… Öldürüyor beni zevkten… Siki içimde, amımda her an büyüyor sanki… Başı rahmime dayandı aşkım… Çok zevk veriyoorrr… Çookkk… Oooohhhh…” Kalktı, dizlerinin üstünde yanıma yaklaşıp kalkıp sikini ağzıma dayadı kocam,
-“Hadi sen de bana zevk ver aşkım. Yarrağımı yala… Em sikimi… Mert senin amcığını sikerken ben de ağzını sikeyim. Oh karıcım benim…”
Dediğini yaptım. Mert bacaklarımın arasında kaslı gövdesiyle inip kalkarken, yarağını içime sokup çıkarırken ben de kocamın sikini yalamaya başladım. Dakikalarca sürdü bu…
Odada üçümüzün inlemeleri yankı yapıyordu. Mert’in taşakları gidip gelirken am sularımdan ıslanmış minik göt deliğimi çarpa çarpa okşuyor, siki içimde kalın kalın, yararak hareket ediyor, vajinamın duvarlarının pasını alıyordu.
Bir an geldi, dayanamaz hale geldik üçümüz de… Hareketlerimiz hoyratlaştı. Mert beni sert hareketlerle çuval gibi kaldırıp domalttı, hiç bekletmeden tekrar amıma soktu sikini… Arkamdan belimi tutmuş vahşice amıma sokup çıkarırken kasıkları kalçalarımda şaklıyordu.
Bense bir elimle klitorisimi parmaklarımın arasında eziyor, aldığım korkunç zevkle kocamın sikini ağzımın içinde hamura çeviriyor, kocamı zevkten öldürüyordum.
Kocam altıma girdi. Başını amıma uzatıp klitorisimi dillerken ben yine sikini ağzıma alıp emmeye devam ettim. Müthiş bir şeydi bu… Sevgili kocam, yabancı bir yarağın girip çıktığı amımı yalıyordu diliyle… Klitorisimde geziniyordu dilinin ucu…
İnlemelerimiz, feryatlarımız birbirini zincirleme tetikliyor, aldığımız zevki arttırıyor, katlıyordu. Mert inleyerek sırtıma kapandı, belimi kavrayan parmakları iyice kasıldı,
-“Ohhh… Ne yapıyorsun altta ulan piç…?” deyince kocama hitap ettiğini anladım. “Oohh pezevenk herif… Karının amcığı ayrı zevk veriyor, senin dilin ayrı… İkiniz de orospusunuz… Ooohhh… Yala taşaklarımı ibne… Yala… Sikimi de yala… Ooohhh… Dayanamıyorumm… Geliyorummmm…”
Son kez belimden tutup kendine çekti şiddetle, hareketsiz kaldı. Yarrağının başı vajinama vurmuş, canımı yakmıştı.
-“Aayyy…” diye bağırdım can acısıyla, zevkle karışık… Sonra içimde yayılan sıcaklığı, kasılan yarağının titreşimlerini hissettim. Döllerini içime boşaltıyordu bana sormadan… O sıcaklık beni de bitirdi. Ben de orgazm olmaya başladım.
-“Ooohhh… Çok güzelll… Boşal içime erkeğim… Boşal… Sıcaklığınla yak beni… Ooohhh…”
Dayanamayıp kocamın kasıklarına gömdüm başımı, kocamın siki boğazıma kadar girdi. Nefessiz kalana kadar bademciklerime dayandı kocamın siki… Kasılırken onu da sağdım ağzımın içinde… Sonuncu olarak kocam da döllerini ağzımın içine, boğazımdan aşağıya fışkırtmaya başladı. Ellerimle tırnaklarımla sarıldığım kalçalarının kasılmaları ne kadar zevk duyduğunun ispatıydı.
Mert içimden yavaş yavaş çıkardı sikini… Yana devrildi. Kocamın başı hala altımda, bacaklarımın arasındaydı. Mert’in dölleri bacaklarımdan aşağıya süzülmeye başladığında ben de dayanamadım, dizlerim daha fazla taşımadı bedenimi, ben de yatağa yan yattım.
Kocam dirseklerinin üzerinde doğruldu. Manzara çok komikti. Mert’in dölleri benim amımdan alttaki kocamın yüzüne akmıştı. O kadar çok gelmişti ki, adamcağızın yüzü spermle kaplıydı neredeyse… Kendimi tutamayıp güldüm. Kocam da güldü. Dilini uzatıp ağzının kenarındaki spermleri yaladı. Gülerek,
-“Mmm… Tadını merak etmiştim hep…” dedi yalanırken…
-“Ben seninkini biliyorum ama, yabancı bir erkeğin spermini tatmamıştım hiç… Ben de bakayım…” diyerek doğruldum, kocamın döl kaplı dudaklarını yaladım. “Mmm… Senin spermlerin tadı daha güzelmiş Mert…” dedim. Gülerek bize bakıyordu,
-“Çılgınsınız siz…” dedi.
Baktım, öyle tatlı, öyle sevimliydi ki… Uzun sarı saçları beyaz yastığın üzerine yayılmış, tüysüz geniş göğsü inip kalkıyordu nefes alıp verdikçe… Sarı tüylü koltuk altları, hafif kıllı kasıklarıyla, kaslı bedeniyle muhteşem görünüyordu. Yanına uzanıp yattım. Başımı o geniş göğse koydum, kaslı karnını, hafif yumuşamış erkekliğini, bacaklarını okşadım hafif hafif…
Kocam yüzünü yıkayıp geldi, o da benim yanıma yattı. İki erkeğin arasında, yorgun, sikilmiş, mutlu yatıyordum. Biraz dinlenip kendimize geldik. Kocam çıplak vaziyette kalkıp içeriye gitti, elindeki tepsiye birer buzlu viski kadehi ve çikolata koymuş, geri geldi. Yatakta uzanmış sohbet ederken içkilerimizi yudumluyorduk.
-“Grup seks güzelmiş…” dedim gerinerek… “Çok zevk aldım. Keşke daha önce deneseydik bunu, değil mi kocacım…?” Kocam dudaklarımı öptü…
-“Kısmet bugüneymiş aşkım. Belki de grup seksi güzel yapan Mert’in kendisiydi. Başkası olsaydı bu kadar zevk almayabilirdik belki de…” Mert kadehini bizimkilere dokundurarak bir yudum çekti,
-“Teşekkür ederim.” dedi. “Ben de çok zevk aldım. Daha önce de çok grup seks yaptım, eşlere ikinci erkek oldum ama, sizinki farklıydı doğrusu… Belki de Gül’ün güzelliği, seksiliği renk kattı olaya… Daha barda görür görmez anlamıştım sizinle bir şeyler yaşayacağımı…”
Mutluydum. Sohbet devam ederken erkeklerim iki yanımda, göbeğimde viski içmek istediler. İkinci kadeh buzlu soğuk viskilerini karnıma döküp sırayla göbek deliğimde göllenen viskiyi yudumladılar. Meze olarak kadınlığımdan öpücük alıyorlardı her yudumdan sonra…
İçim kıpırdanmaya, erkeklerim sertleşmeye başladılar. Ben de doğrulup birer birer erkeklik organlarını elimdeki kadehe batırıp çıkardım, viskimi siklerini yalayarak yudumlamaya başladım. Az sonra iyice sertleşmişler, viski bardağına sokmakta zorlanmaya başlamıştım. Mert Hakan’ın sikine baktı başını uzatıp,
-“Hakan abi, sen az önce benimkini yaladın. Ben de merak ediyorum, seni yalamamda sakınca var mı senin için?” diye sordu çekingen tavırla… Kocam bir bana baktı, bir Mert’e…
-“Yoo… Neden sakınca olsun Mert? Ne de olsa karımı paylaştım seninle… Zevk verdin karıma… Ne istiyorsan yapabilirsin… Bu gece yaşanmamış şeyleri yaşamanın gecesi olsun. Her zaman bunu yaptığımı zannetme yalnız…”
-“Ben de yaşamadığım için merak ediyorum sadece…” dedi Mert de… Kalkıp benim üstümden diğer tarafa, kocamın yanına geçti. Ben kenara çekilip onlara yer açtım. Merakla bekliyordum olacakları…
-“Ben de viski içmek istiyorum Gül gibi…” dedi Mert…
Kocamın sikini tutup kadehine batırdı. Eğilip viskili organın başına dudaklarını, dilinin ucunu değdirdi. Viski parmaklarından akıyordu. Diliyle parmaklarını yalayıp toparladı, sonra kocamın sikini yalamaya devam etti. Kocamın siki sertleşmişti iyice… İnleyerek kıvrandı olduğu yerde…
Mert viskiyi bırakmış, kocamın sikini ağzında vakumlamaya başlamıştı. Parmakları taşaklarında, alttan arka deliğinde çalışıp duruyor, okşuyordu. Eğilip torbalarına dokundu dilinin ucuyla, kocamın kıvranmasına aldırmadan yaladı, yumurtalarını ağzının içinde emmeye çalıştı.
Off… Parmağını yalayıp ıslak ıslak kocamın arka deliğine sokmaya başladığında olay çıldırdı. Dayanamadım, ben de katıldım olaya… Mert ile ikimiz birden yalıyorduk kocamın sikini… İki taraftan aşağılara iniyor, taşaklarını yalarken diğerimiz başını yalıyordu. Beraber yukarıya çıkıyor, sikinin başı bitince dudaklarımız kavuşuyor, elimiz kocamın sikinde öpüşüyorduk. Öpüşürken dillerimiz savaşıyor, dudaklarımızı yalıyor, ısırıyorduk birbirimizin…
Kocamın inlemeleri artmıştı. Siki yalanıp emilmekten sırılsıklam parlayıp duruyordu ellerimizin arasında… Biraz yalıyor, biraz elimizle sıvazlayıp delirtiyorduk kocamı… En sonunda inanılmaz bir şey oldu. Mert beni itip kocamın üstüne çıkıverdi. Hala kocamın sikini sıvazlıyor, yalıyordu. Bana döndü,
-“Deliğimi yala Gül… Arkamı yala, ıslat…” dedi.
Hemen dediğini yaptım. Elimle kocamın sikini yalamakta olan erkeğin dar kalçalarını aralayıp dilimin ucunu tertemiz deliğine değdirdim. Mert’ten bir inleme sesi geldi. Deliği zevkle açılıp kapanıyordu. “Devam et… Lütfenn…” dedi.
Yaladım ben de… Dilimin ucunu soktum, zorladım. Tükürükledim, ıslattım. Değişik bir duyguydu. Bir erkeğin göt deliğini yalamak… Böyle mi boşalacaktı bu çocuk? Deliğinin yalanmasıyla mı?
-“Bırak şimdi…” dedi sonunda inleyerek…
Bıraktım. Yükseldi. Kocamın ıslak sikini ayarladı, sikinin başını göt deliğine bastırdı. Gözlerime inanamıyordum. Biraz alçaldı. Götünün deliği hiç ellenmemiş, pırıl pırıl, yalamalarımla ıslak, daracık görünüyordu.
Dudaklarını ısırdı. Ellerini kaldırıp saçının kurdelesini açtı. Sarı kıvırcık saçları omuzlarına düştü. Kılsız vücuduyla, omuzlarını, yüzünü kaplayan gür saçlarıyla adeta bir kadın gibiydi. Kasları, belirli bölgelerindeki kılları olmasa tıpkı bir kadın… Yine dudaklarını ısırarak alçalmaya devam etti,
-“Gül… Ohhh… Kocanı ödünç alıyorum senden… Sikini… Ohhh… İlk defa yapıyorum bunu… Fırsat bulamadım hiç… Güvenilir birini bulamadım. Hep merak ediyordum. Güzelmiş… Zevk veriyor… Ohhh… Gül… Kocanın siki… Zevk veriyor… Deliğimde kayıyor sanki… Ooohhh…”
Kocama baktım, gözleri zevkten kaymıştı. O bildiğim, tanıdığım, her zaman beni siken ıslak alet, bu kez Mert’in kaygan arka deliğinde kaybolmaya başlamıştı. Çok dardı girdiği yer, kocam zevkten ölmek üzereydi. Tahrik oldum. Parmaklarımla amımı okşadım. Islanmıştı yine…
-“Ben ne olacağım?” dedim dudaklarımı bükerek… “İkiniz de zevk alıyorsunuz. Ben boş kaldım.” Mert başını çevirmeden,
-“Gel sen de Gül… Kocanın üstüne çık, amcığını yalasın. Beni sikerken sana da oral yapsın kocan…” Güldüm,
-“İyi fikir…” dedim hevesle…
Bacaklarımı aralayıp beni bekleyen kocamın ağzının üstünde alçaldım. Dudaklarını açıp am dudaklarımla öpüşmeye, yiyişmeye başlayan kocamın iniltileri amımın içinde kaybolmaya başladı. Mert ile ikimiz kocamın üstünde yüz yüze bakışıyorduk. Birimizi sikiyordu, birimizin amını yalıyordu kocam…
Mert ellerini uzattı, elleriyle memelerimi kavradı. Avuçlarında memelerimi sıkarken, parmaklarının arasında meme uçlarımı ovalarken öpüşmeye başladık. Boynuna sarıldım. Dillerimiz derin öpücüklerle birbiriyle savaşıyordu. Ellerim uzun sarı saçlarının arasında kaybolmuş okşuyordum. O da kocamın sikinin üstünde oturup kalkarken bir yandan benim memelerimi haşat etmekle meşguldü. Yine homurtular, iniltiler, zevk feryatları kaplamıştı otel odasını…
Üçlüden ilk ben geldim. Dayanamadım daha fazla… Mert’in memelerimde, her yanımda dolaşan elleri, kocamın amımı klitorisimi dilleyen, suyumu içen ağzı… Kasılmaya başladım. Feryatlarımı Mert öperek ağzının içinde boğdu. Boşalıp yana kaydım. Birbiriyle sevişen iki erkeği seyretmeye başladım. Kocam dişlerinin arasından tısladı,
-“Ohh… Mert, değişelim biraz. Domalmanı istiyorum.” dedi. Mert hemen kocamın sikinden kalktı. Bana baktı. Yatağın üzerinde uzanmış, az önce boşalmış, ıslak amımla onlara bakıyordum. Yanıma geldi. Gözleri kararmıştı adamın… Bir şeyler planladığını anladım.
-“Yooo… Şimdi geldim ben… Yeter artık…” dememe aldırmadan acımasızca kaldırıp çevirdi, dizlerimin üstünde domalttı beni… Karnımın altına geçirdiği elleriyle belimi sımsıkı tuttu, doğrultup o kocaman, kalkmış sikini bir anda geçirdi amıma…
-“Ayyy…” diye bir çığlık attım. Islak olmama rağmen yine de canım yanmıştı. Mert sikinin başı rahmime dayandığında bir saniye durdu. Bekledi. Sonra başını arkaya çevirmeden,
-“Hadi Hakan abi… Sen de arkama gel…” diye seslendi. Kocamın yatakta hareket ettiğini duydum. Başımı çevirip bakmaya çalıştım. Hakan’ın arkasına yaklaşıyordu, sertleşmiş siki elindeydi. Bir elindeki sikine tükürdüğünü duydum, bir de Hakan’ın açılmış, istekle bekleyen göt deliğine… Sonra da üstümüze kapaklandı. Bir anda sokmuş olmalıydı ki, Mert’in inlemesini duydum,
-“Ahhh… Canımı yaktın…” dedi.
-“Kadınları anlarsın şimdi…” dedim alttan memnuniyetle… “Götten sikicem diye tutturmazsın” Hırsla saçlarımı kavrayıp canımı yakana kadar çekti kendine…
-“Bekle bakalım Gül hanım…” dedi. “Kocan beni sikerken canımı ne kadar yakarsa, ben de senin canını o kadar yakıcam. Onun sikmediği göt deliğine sokucam bu aleti…” diye tısladı. Sonra da gidip gelmeye başladı amımda…
Çılgın bir tempo tutturmuştuk şimdi… İnlemeler, komutlar birbirine karışıyordu.
-“Hakan abi, sen hareketsiz dur, kıpırdama…” dedi Mert, arkamda amımın içinde gidip geliyordu. Kalçalarını bana bastırınca arkasındaki kocamın yarağı başına kadar dışarıya çıkıyor, o sırada Mert’in içimdeki yarağı benim amıma giriyor, dibe vurup kendini çekince siki benden çıkarken, kocamın siki Mert’in götüne giriyordu. Sürekli tekrarlanıyordu bu hareket…
-“Ahhh… Çok güzel… Demek kadınlar tost olmayı bunun için seviyormuş. Hem önden zevk alıyorum, hem arkamdan… Harikaa… Ohhh…” diye inleyip duruyordu.
Hani ne yalan söyleyeyim, onun aldığı zevki kıskandım desem yeridir. O bana soktukça ben inliyordum, götünü hareket ettirip kocamın sikine zevk verdikçe kocam inliyordu. Sonra gözüm aynaya ilişti. Yatağın yanındaki tuvalet aynasında muhteşem bir seks sahnesi vardı. Kaşık gibi birbirine geçmiş, kenetlenmiş üç çıplak vücut…
Kocam Mert’in belini kavramış, sikini çocuğun götüne gömmüş, gözleri kapalı, kendini aldığı zevke kaptırmış. Mert anlattığım gibi ortamızda, hem beni sikiyor, hem kocama sikiliyor. Ben altta domalmış, Mert’in kalın siki amıma girip çıkıyor, bir yandan kendi amımı parmaklıyorum.
Mert’in kıvırcık uzun saçları benim düz sarı saçlarıma karışmış, terden tenleri parlayan üç çırılçıplak insan… Değme pornolara taş çıkartan bir sahne…
Nerdeyse aynı anda boşalmaya başladık diyebilirim. Önce Mert başladı. Önden arkadan zevk almaya dayanamıştı daha fazla… Zevkten bağırmaya, hareketleri hızlanmaya başlayınca pompalaya pompalaya beni de bitirdi. Ardından zevkten kasılan kalça kasları kocamın sikini ezmeye başlayınca kocam böğürmeye başladı.
Üçümüz de bitmiştik yorgunluktan, zevkten… Ben kendimi bıraktım yatağa, beni ezmemeye çalışarak, sikini amımdan çıkarmadan Mert üstüme uzandı, kocam da aynı şekilde onun üstüne…
Aynaya baktığımda üst üste güneşlenen kertenkeleler gibi görünüyorduk. Gülmek istedim, gülecek halim kalmamıştı. Sonunda aynayı, halimizi gösterdim bizimkilere… Kıkırdaya kıkırdaya yatağa devrildik, serilip kaldık.
-“Duş yapalım” dedi erkeklerden biri neden sonra…
Uyku mahmuru, hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Kalktık, üçümüz birden duşun altına girdik. Birbirimizi köpükleyip okşaya okşaya duş yaptık. Kendimize geldik, canlandık. Mert sarılıp kendine çekti beni, yukarıdan akan ılık suyun altında öpüştük.
Kocam ikimize birden sarıldı. Bir benimle öpüştü, bir de Mert’in dudaklarını öptü. Gözü Mert’in sertleşen sikine takıldı. Eliyle tutup köpüklü kaygan siki okşarken bana gülerek,
-“Anlaşılan yeni kocanın canı sikişmeye doymamış aşkım…” dedi. “Baksana, yine taş gibi, sikmeye hazır… Hadi siz devam edin, ben bittim çocuklar…” diyerek banyodan çıktı. Mert suyun altında sarıldı bana tekrar… Memelerim göğsünde ezilirken, kalkmış siki kasıklarıma batıyordu.
-“Hakan abi haklı Gül…” dedi. “Seni sikmelere doymuyorum, doyamıyorum.” Ayaklarımın üzerinde yükselerek erkeğimin etli dudaklarını öptüm, öpüştük.
-“Ben de öyle Mert… Öyle güzel sikiyorsun ki… Öyle güzel bir erkeksin ki… Çok yordun beni ama… Ben de doyamıyorum sana aşkım…”
-“Dön arkanı bebeğim…” diyerek çevirdi beni… Dönüp bataryaya tutundum, bacaklarımı araladım, heyecanla bekledim.
Arkamdan girdi yine köpük köpük… Kaygan kaygan… Bağırta bağırta bir posta da banyoda sikti beni… Sonuna doğru kocam geldi çığlıklarıma dayanamayıp… Banyonun kapısına dayanıp bizi izledi elinde sikini okşayarak… Bittiğinde temizlendik tekrar… Kocam elinde havluyla beni bekliyordu. Sevgiyle, şefkatle sarıp sarmaladı, kucağına alıp yatağa götürdü.
Biraz uyuyup uyandık. Kocam bacaklarımın arasını kurcalıyordu. Mert de uyanıp bize katıldı. Siki yine dimdikti bacaklarının arasında… Canım çekti, kalkıp üstüne oturdum Mert’in… İnip kalkarken kocam arkamdan yaklaştı. Sikini arkama sokmaya çalıştı.
-“Yapma aşkım. Biliyorsun, hiç yapmadık bunu…” diye inledim. Kocam oralı değildi.
-“Mert bile erkek haliyle benim sikimi götünün deliğine alabildi karıcım. Sen de yaparsın. İnan zevk alacaksın. Değil mi Mert?” diye destek istedi ortağından…
-“Evet Gül… Bir dene… Pişman olmazsın. Çok zevkli… Krem kullan istersen Hakan abi, canı yanmasın Gül’ümüzün…”
Sonunda razı oldum. Kocam deliğimi yalaya yalaya, bol kremli parmaklarıyla genişletti, anal sevişmeye hazırladı beni… Mert’in kalın sikinin üstünde oturup kalkarken, kremli parmaklar zevk vermeye başlamıştı gerçekten… Biraz sonra o parmakların yerini kocamın kremli siki aldı. Bağırdım ama fazla zorlanmadım.
Kendimi şişe geçirilmiş kuzu gibi hissediyordum. Önümden arkamdan iki yarak birden yiyor, oturup kalktıkça iki deliğimden birden zevk alıyordum. Arada yorulunca hareketsiz duruyordum, bu kez erkeklerim alttan, arkadan çalışmaya başlıyorlar, beni delirtiyorlardı. Bir tempo, bir çığlık, bir zevk fırtınası… Anlatılmaz, yaşamak gerek…
Bir posta böyle siktiler beni… Dinlendik. Bir posta da yer değiştirerek siktiler… Sikilmeye alışan minik deliğim, kocamın sikinden sonra Mert’in yarağını da alabildi içine… Soba borusu gibi kalın kalın sikti beni yarağıyla…
Sabah uyanıp kalktım. İki erkekle aynı yataktaydım. Çırılçıplaktık hepimiz… Aynada kendime baktım. Her yerim morluklar içindeydi. Sikişirken kendimizi kaybetmiştik. Mert’in kılsız sırtında benim tırnaklarımın izleri vardı kırmızı çizgiler halinde… Kocam da öyle…
Benim tıkırtılarıma erkekler de uyandı. Kalkıp giyindik, aşağıya, restorana indik. Geç kahvaltımızı yaparken derin bir sessizlik vardı. Mert umarsızca açık büfeye dalmıştı. Bütün gece çalışmıştı çocuk, enerji kaybını telafi etmeye çalışıyordu. Kocamla göz göze geldik.
-“Ne yapıyoruz Gül?” dedi. Sesindeki istek elle tutulacak gibiydi, farkındaydım. Uzanıp elini tuttum.
-“Mutlu oldun mu?” diye sordum. “Pişman mısın yoksa?”
-“Hayır, aksine… Hiç pişman değilim. İyi ki yaşadık dün geceyi…”
-“Ben de pişman değilim kocacım… Seni seviyorum. İstersen tatilimizi Mert’le beraber tamamlayalım, ne dersin?”
Kocamın gözleri parladı. Ne diyeceği belliydi. Dediğim gibi yaptık. Unutulmaz tatilimizi üçümüz beraber, birbirimize yapışık üçüzler gibi geçirdik.
Kimseleri, hayretle bize bakan bakışları umursamadan, iki erkeğin arasında öpüşüp koklaşmalarımızı yargılayanları takmadan, denizde, havuzda, kumda, yatakta sevişerek… İkili… Üçlü… Doyasıya…
Tatil dönüşü söz verdiğimiz gibi aramadık birbirimizi… Kendi yaşamlarımıza döndük, birer tatil anısı olarak kaldı o günler…
Ama ben… Başta dediğim gibi… Unutamıyorum hiç… Elim bilgisayarın tuşlarında, Mert’in adını yazmamak, onu aramamak için zor tutuyorum kendimi…
Tutmasam mı acaba?