Bir Okul Hikayesi

Anal

Bir Okul Hikayesi

Okulda lise son sınıftaydım. Fizik ve kimyadan ilk dönem çok zayıftım. Çalışmama rağmen bir türlü olmuyor, başaramıyordum. İkinci dönem nasıl geçeceğimi kara kara düşünüyordum. O dönemde çıktığım erkek arkadaşım, Hakan vardı. İleri gitmeden öpüşür, koklaşır, her fırsatta sevişirdik. Bir gün yine derslerden dert yandığımda,

”Kızım, neden canını sıkıyorsun ki? Hocalara biraz iş versen dersleri de, sınıfını da geçersin” dedi. Şaşırdım,

”Nasıl yani? Ne demek istiyorsun?” dedim. Etrafa bakındı, okulun kuytu bir köşesindeydik. Elini bir anda kısa eteğimin altından sokup kukumu avuçlayıverdi. Parmaklarını oramda hissedince her zaman olduğu gibi içim geçiverdi. Elini tutup engel olmaya çalıştım,

“Yapma salak şey… Canımı istettireceksin okulun ortasında…” Sevgilim elini çekti amımdan, gülerek,

”Yavrum benim… Bana gösterdiğin hazineleri hocalardan saklıyorsun. Kendini bu kadar sakınma.. Şu harika güzel bacaklarını aç biraz da hocalara cilve yap…” dedi. Manitasıydım, pek kıskanç biri sayılmazdı ama… Baktım şöyle bir yüzüne, söylediklerinde ciddi görünüyordu.

”Bacak göstermekle biter mi aşkım? Zaten bütün kızların bacaklarını görüyorlar. Ya daha da ileri gitmek isterlerse?”

”İşte, o zaman sınıfı geçtin demektir sevgilim…”

”Hocaların ileri gitmesi senin hoşuna mı gidecek?” dedim.

”Beni boş ver de… Asıl hocaların hoşuna gitse ve dediğin gibi ileri gitseler tatlım. O zaman takılmadan dersleri geçersin. Okulun da bir an önce biter. Bitse de bir an önce evlensek…” dedi.

”Sahi mi?” dedim.

”Tabi aşkım…” dedi “Senin okul bitmeden biz evlenemeyiz. Ailem sen okula devam ederken seni istemeye gelmez ki… Ben seninle okul biter bitmez evlenmek istiyorum. Bir sene daha bekleyecek halim kalmadı artık… Ne yaparsan yap, ne olacaksa olsun, şu okulunu bitir..” dedi.

Dudaklarımı uzattım aşkıma, uzun uzun öpüştük… Salt beni sevdiği için her şeye, hocaların bacaklarıma bakmalarına, hatta daha da ileri gitmelerine bile razı oluyordu Hakan… Canım benim…

Dediklerini uygulamaya başladım. Derste fizikçi Yakup hocanın tam karşısına oturdum. Eteğimi de belinden kıvıra kıvıra oldukça kısaltmıştım. Bir de bacak bacak üstüne atınca hocanın külodumu görebildiğine kesinlikle emindim. Zaten Yakup hocanın bakışlarından çok şey gördüğü belli oluyordu.

Öbür yan sırada sevgilim vardı. O da yan yan çaktırmadan bacaklarıma bakıyordu. Bazen elini önüne götürüp sikini avuçlamasından, gözlerini baygın baygın kısarak bakışlarından onun da epey şeyler gördüğünü anlayabiliyordum.

Aslında hoşuma da gitmeye başlamıştı göstermek… Hakan olsun, Hoca olsun, erkeklerin bacaklarıma yiyecek gibi bakmaları içimde kıpırdanmalar yaratıyordu. Yalnız bir sorun vardı. Ben bacaklarımı açıp teşhir ettiğimde sevgilimin yanındaki arkadaşları da bakıyorlardı bana… Onlar da bacaklarımı sonuna kadar görebiliyordu. Ders bitti sonunda, zil çaldı dışarıya çıktık hepimiz… Teneffüste Hakan koluma girdi. Pis pis sırıtarak,

”Hadi kız iyisin… Daha da açıl, iş ver hocaya… Çok iyi gidiyorsun. Bu işi kıvıracaksın sen…” dedi.

”İyi ama arkadaşların da küloduma kadar görüyor Hakan… Onlar da seninle beraber yiyecekmiş gibi bakıyor bacaklarıma, küloduma…” dedim. Gülerek,

“Eee, güzele bakmak sevaptır, bırak sevap kazansınlar” dedi.

“Sen bunu kabul ettikten sonra benim için de fark etmez öyleyse…” dedim. İki yanına bakındı, kimse yoktu etrafta, sarıldı sımsıkı…

”Kızım seni deli gibi seviyorum ben, her şeyinle seviyorum… Sen benimsin zaten… Onların beğenmesi, bakması bunu engellemez. Aksine hoşuma gidiyor seni beğenmeleri…” dedi.

”Hoşuna gittiği belli oluyor canım… Derste seninkiler, hoca bacaklarımı, külodumu dikizlerken, senin elin pantolonun cebinde devamlı, hiç çıkmıyor…” dedim gülerek… Cevap vermedi, bakışlarından kötü durumda olduğu anlaşılıyordu.

“Ne oldu canım? Neden öyle bakıyorsun bana?” dedim kudurtmak istercesine… Okulun arkasında, ağaçların altına götürdü sürükleyerek… Kimsenin görmeyeceği her zamanki zula yerimizde tutup sarıldı, dudaklarıma yumuldu… Hem öpüyor, hem her yerimi okşuyor, kalçalarımdan tutup kendine sımsıkı yapıştırıyordu. Pantolonun önündeki sertliği karnıma bastırarak derste pantolon cebinde neyi ellediğini hissettirdi bana… İçim geçti, oracıkta yatırıp sevişmeyi istedi canım…

Sonraki ders daha rahattım. Sevgilimin verdiği taktikleri aynen uyguluyordum. O kadar sere serpe yayılmıştım ki sevgilim de, arkadaşları da, hoca da bacaklarımı küçücük küloduma kadar görebiliyorlardı. Hoca da artık gevşemişti. Gözlerini kaçırmıyordu önceki gibi, sikici bakışları ik**e bir bacaklarıma kayıyordu.

Benim de hoşuma gitmeye başlamıştı. İk**e bir bacak bacak üstüne atıyor, farkında değilmiş gibi bol bol frikikler veriyordum. Aynı şeyi kimyacı Kemal beye de yapmaya başladım. Sevgilim Hakan bu konuda bana destek oluyor, daha da açılmam için beni teşvik ediyordu. Bir sonraki Kimya dersine girmeden önce,

”Gül, bence işi biraz daha ilerletelim… Bundan sonra külot da giyme altına… Hocalar iyice kudursun, amcığını görünce deli olsunlar…” dedi. Yüzüne baktım.

“Emin misin canım? Ya ters teperse? Açılıyorum gösteriyorum diye disipline filan verirlerse beni?”

“Şapşal sevgilim, öyle bir şey yapacak olsalar şimdiye kadar çoktan yaparlardı. Sen beni dinle… Açabildiğin kadar aç bacaklarını arala derste, amcığını göster adamlara…”

Baktım, söylediklerine inanarak ve ciddi konuşuyordu. Evleneceğim erkeğimdi. Dediğini yaptım ben de… O günden sonra ne Hakan, ne arkadaşları, ne de hocalar verdiğim frikiklerde külot göremez oldular.

Bir iki hafta böyle geçti. Sonunda başka bir dersin ortasında Kimyacı Kemal bey nöbetçi öğrenciyi gönderip beni dersten çağırdı. Korktum. Acaba disipline verir mi diye endişeleniyordum. Hakan eliyle okey işareti yapıp cesaret verdi bana… Dudaklarını gösterip ruj sürme hareketi yaptı. Sınıftan çıkıp gittim mecburen.

Okul çıkışında sürmek için cebimde sakladığım kırmızı ruju kızlar tuvaletinde bir güzel sürdüm, yanaklarımı kırmızılaştırdım. Okul gömleğinin yakasını sütyenimin danteli görünene kadar bir düğme daha açtım, eteğimi üç beş santim daha yukarıya çektim. Aynada tam bir lo lita vardı şimdi… Görüntüyü ben bile beğendim.

Hoca kimya laboratuarındaydı. Kimse yoktu İçeriye korka korka girdim. Köşedeki masasında kağıtlardan başını kaldıran hocanın yüzü beni görünce aydınlanmıştı sanki… Gülümseyerek kapıyı kapatmamı istedi. Anlaşılan Hakan haklı çıkmak üzereydi. Yanına gittim. Ellerimi önümde kavuşturup konuşmasını bekledim. Arkasına yaslandı,

”Fettan kız, dün beni kalpten götürecektin…” dedi. Şaşırmış gibi masum masum,

”Neden ki hocam? dedim.

”Kız o güzel kestaneni öyle bir açtın ki… Çok güzeldi, körpecik, tazecik… Hem güzel bacakların var. Süt gibi… Neden böyle davrandığını bilmiyorum ama, beni çok heyecanlandırdın.” dedi.

Bu kez ben de güldüm. Rahatlamıştım artık. Olumsuz bir durum yoktu. Aksine işler tam istediğimiz gibi gidiyordu. Yalnız hocayla baş başa olmak ürkütüyordu beni… Hocanın bakmayı sevdiği kestaneme zarar gelmeden, hocayı da terslemeden, kırmadan çıkabilecek miydim buradan acaba?

Yüksek laboratuar taburelerinden birine ilişip oturdum. Plili ekose okul eteğim iyice sıyrılmış, bacaklarım kalçalarıma kadar açılmış, hemen önümde, masada oturan hocanın gözüne ziyafet çekiyordum. Kırmızı rujlu köfte dudaklarımı büze büze, kırıtarak,

”Ben de neden bu kadar heyecanlandığını anlayamadım hocam? Yoksa hiç görmediğin şey miydi?” dedim.

”Çok gördüm elbette… Hele okulun forması öyle kısa ki, bütün kızların bacakları meydanda… Ama böyle senin gibi ulu orta bacaklarını açanı, külotsuz gezenini görmemiştim.” dedi.

Adam bunları söylerken yüzü kıpkırmızı olmuştu, gözlerini bacaklarımdan ayıramıyordu. Eli pantolonun fermuarından içeri girmiş, kıpırdayıp duruyordu.

”Sözlüm ille de öyle açmamı istiyor hocam… Uzaktan bakınca daha heyecanlı geliyormuş ona…”

”Desene sözlün zevkini biliyormuş… Kimmiş bu talihli erkek?”

“Adı Hakan hocam..”

“Peki sade açtırıyor mu canım? Başka bir şey yapmıyor mu?“

“Hangi çağdayız hocam? İlle de bir şeyler olur yani…”

“Mesela neler yapıyor yavrum? Gel yanıma öyle anlat. Oturduğun yerden sesini duyamıyorum…” dedi.

Yüksek tabureden indim, masanın üstüne oturdum teklifsizce, bacak bacak üstüne attım… Tüysüz uzun bacaklarım şimdi hocamın otuz santim yakınında, burnunun dibindeydi. İşveli bir sesle,

”O kadar da ayrıntıya giremem hocam… Kızla erkek arasında neler geçerse onlardan işte…” dedim. Hoca dayanamaz hale gelmişti şimdi… Can evinden vurmuştum onu… Oturduğu yerden ellerini belime doladı kalçalarımı avuçlarken ben,

“Aaa ne yapıyorsunuz hocam?” dedim. Titrek ellerle bacaklarımı okşuyordu durmadan…

”Merak etme yavrum. Kızlarla erkekler arasında olan şeyler yapıcam sana…” dedi. Bu kez ayağa kalktı, uzun sarı saçlarımdan tutarak dudaklarıma yumuldu. Elleri de memelerimde, kalçalarımda, bacaklarımda dolanmaya başladı. Ben ise kıvırarak, cilveli cilveli,

“Ayy yapmayın hocam” filan dedim ama o daha da iştahlandı. Elleri eteğimin içinden külodumu yakalamak için avuçladı ve külot yerine benim ıslak hazinemin içine daldı parmakları… Şaşırmıştı adam,

“Oohhh… Yine külot yok altında kız…” deyip amcığımı avuçladı. Gözü dönmüştü herifin, kesik kesik nefes alıyor, parmakları çamur gibi amımda kıpırdanıp duruyordu. Ben de zevk alıyordum ama itiraz ettim,

“Hocam, sana ne külot giyip giymediğimden… Ne olur bırak beni…”

”Ohhh… Dayanamayacağım kız… Bu güzel amcığına bu kadar yaklaştım. Bırak bir kez içine gireyim… Bak ne güzel sulanmış, ıslanmış amcığın… Sen de istiyorsun… Hadi izin ver sikeyim seni… Korkma canın yanmaz, sikim yağ gibi kayar amcığında…”

“Aaaa… Olur mu hocam, ıslandığına bakmayın onun… Sizin bakmanızla bile ıslanıyor o… Hem ben bakireyim, o dediğin kesinlikle olmaz.“

”O zaman arkadan gireyim..”

”Hocam oradan da yemedim…”

“Ye o zaman… Delirtme beni…” dedi. Güçlü erkek kollarıyla beni çevirip başımı masaya bastırarak domalttı. Pantolonun önündeki sertliğini kalçalarımda hissedebiliyordum. Ben hala kıvranıyor,

“Yapma hocam…” diye yalvarıyordum. O ise sikini çıkarıp arkama sokmaya çalışıyordu.

“Ne olur hocam, sokmayın…Lise bitsin, sözlümle hemen evlenicem… O zaman söz, kendim gelicem sana… O zaman istediğini yapabilirsin, merak etme…”

“Yoo, gelmezsin… Bu harika götü şimdi sikmeden bırakmam”

”Hocam orasının ilk hakkı Hakan’ın… Söz veriyorum, o bir kere girsin, sana gelicem” dedim.

”O zaman yaz buraya.. Bak sonra kendi ayağınla bana gelmezsen gerekli herkese göstericem…” dedi.

”Ne yazayım?” dedim. O da kağıt kalem verip kendi el yazımla bana söylediklerini yazdırdı.

”Hocam beni sınıftaki çoğu erkek arkadaşlarıma amımı gösterirken ve Hakan’a arkadan siktirirken yakaladı. Yanına çağırdı. Külotsuz olduğumu gördü. Ben de onun sikini çıkarıp sakso yaptım. Ama bakire olduğumdan, evlendikten sonraki ilk ay amdan vereceğime söz veriyorum.”

diye yazdırdı, imzalattı ve sonra bana gerçekten sakso çektirdi.

Ben daha o saçma yazının altına imzayı atarken hoca pantolonun fermuarını açmış, dimdik ve kalın yarrağını çıkarmıştı bile… Minik ellerimle o canavarı tutup ağzımda rahatlattım.

Kalın organ elimde tıp tıp menileri boşaltırken masaya yatıp içime sokmamak için kendimi zor tutuyordum. Öyle azmış, öyle ıslanmıştım ki… Biraz daha ısrar etseydi korkarım kendimi siktirecektim o anda, oracıkta…

Ama kendimi tuttum. Üstüme çeki düzen verip hocayı öğretmen koltuğunda serilmiş vaziyette bırakıp çıktım. Tuvalette makyajımı okula uygun hale getirdim tekrar…

Okul çıkışında bu kez Hakan yokladı beni… Kolumu hırsla tutup,

”Kız ne oldu, anlatsana?” dedi merakla…

”Ne olacak, az kaldı yarağı geçiriyordu. Yalvar yakar zorlukla saksoya razı ettim” dedim.

”Vayy amına kodumun orospu çocuğu… Sana sakso yaptırdı ha?” dedi.

”Utanıyorum sevgilim, öyle konuşma… Hem ne bekliyordun ki? Adama amcığımı göstere göstere delirttim, saksoyla kurtulduğuma dua ediyorum ben…”

“İyi bari aşkım, sikmemiş herif seni…”

“Yaşım küçük olmasa sikmeden bırakmazdı beni… Sen de maşallah, çok genişsin aşkım. Evleneceğin kıza sakso yaptırıyorlar, sikilmekten zor kurtuluylorum, sen tınlamıyosun bile…”

”Kız seni seviyorum ben, aşığım sana… Zor durumdan kurtulmak için yapıyorsun bunu, aşık filan değilsin ya herife… Bırak yapsın ne istiyorsa… Onlar çoğu erkek hocanın yaptığı şeyler… Kimyadan geçtin aşkım… Şimdi sıra fizikçide…”

”Ama arka deliğim tehlikede canım… İstersen ilk sen al onu… İkinci kez belki kurtaramam…” deyince

”Sen gel şu apartmana…” deyip beni içeri soktu. Kimseler yoktu, bodruma indirdi. Suss… diye de işaret etti. Altımda zaten külot yoktu… Minik kısacık okul eteğimi kaldırıp arkamda diz çöktü, kalçalarıma parmaklarını geçirip canımı yakarcasına ikiye ayırdı, diliyle deliğime yumuldu. Islak ve sıcak dilini oramda hissedince delirdim, zevkten kendimden geçtim,

“Ohhh… Hakan… Çok güzel..”

”Kız madem götüne koyacaklar, bari ilk ben koyayım…” dedi.

”Peki aşkım, ilk defa sen koy…” dedim. “Sik beni hadi… Hocanın sikini yalayıp emerken öyle canım çekti ki, kendimi zor tuttum. Hadi yap ne yapacaksan…”

Hemen ayağa kalktı sevinçle, beni domalttı. Eliyle de götümün deliğini tükürükledi. Sikini sürttü alıştıra alıştıra geçirdi. Hepsini sokmasıyla içine patlaması bir oldu. Ben fazla bir şey anlamamıştım ama erkeğim mutlu olmuştu, o yeterdi bana.. Pantolonun fermuarını çekerken ben de eteğimi düzeltmeye çalıştım.

”Artık kimyacı da, fizikçi de sikse o kadar dert etmem” dedi. “Sen yine açmaya devam et” dedi.

Açıyordum. Külot da giymiyordum. Önce fizikçi, sonra kimyacı beni laboratuvarda bir güzel arkadan siktiler. Artık laboratuvar yollarında kalmıştım. Dersi boş olan her fırsatta sikiyordu beni. Arada Hakan da sikiyordu.

Yine külotsuz gezdiğim bir gün kantine indim. Kantinin salonunda o kadar kuyruk vardı ki çoğu kız oraya kalabalıkta ellenmek için giderdi. Aşırı kalabalık bir zamanda arkama el beklerken birisi elini eteğimin içine soktu. Amımı avuçladığını fark edince zorla da olsa geriye baktığımda o elin Hakan’ımın eli olduğunu gördüm. Rahatça kendimi sevgilimin eline bıraktım. Arkada çalışabilirdi, ona izin vardı çünkü…

Ama o arada öbür yandan ikinci el arkama gelince şaşırdım. Baktığımda Hakan’ın en samimi arkadaşı olduğunu gördüm. Ne yapacağımı şaşırdım. Götümün iki yarması iki ayrı el tarafından avuçlanıyordu. Arkaya bakmamayı tercih ettim. Elimi Hakanın tarafına attım. Pantolonunu yakaladım, sikini avuçladım. O arada tam onun önünde benim arkadaşım Funda vardı. Funda bana kulağıma

”Seninki bizi karıştırdı galiba, sen diye beni okşuyo” dedi.

”Sen de anlamamazlıktan gel, eğlenmene bak…” dedim. Öbür taraftaki yarağı tuttum bu kez… Çıkardım arkama getirdim. Götümü kucağına verdim. Herife piyango vurmuştu. Belimi geri attım. O da önünü ileri attı ve götüme yarrak değmeye başladı.

Olabildiğince eğildim. Yarrak taş gibi olmuş, bacaklarımın arasında ıslak amımı okşuyordu. Elini alıp bir mememi avuçlatırken içime patladı çocuk… İçim yandı neredeyse. Sonra kalabalıkta öne doğru gidip pozisyonu bozdum. Cebimden kağıt mendil çıkarıp bacaklarımdan akan menileri silmeye çalıştım. Ertesi teneffüste Hakanla beraberken

”Yaa ne kadar azgınsın… O kadar milletin içinde becerdin beni…” dedim.

”Ne becermesi yaa? Ben değildim” dedi.

”Hadi yaa… Tam arkamda idin ve benimkiyle oynuyordun. Ben de daha geriye bakmadım…” dedim.

”Ulan amma orospusun. Seni sikiyorlar, kimin siktiğini bilmiyorsun…”

”Gerçekten sen değil miydin?” dedim.

”Yoo…” dedi.

”Tüh, desene başka yarak yedim…” dedim dedim.

”İşte seni bu çılgınlığın için seviyorum…”

”Öbür teneffüs seni istiyorum içimde…”

”Sen yarağa alıştın artık… Ben sikmesem başkası siker…” dedi.

”Evet sevgilim, haklısın…” dedim.

Ertesi teneffüs o kadar kalabalık değildi. Anca sabah ilk saatler kalabalık oluyordu. Ertesi sabahı bekleyecektim yarak yemek için. Heyecanla gittim. Her zamanki gibi külodum yoktu ve geniş eteğimi belden yukarı kıvırınca mini haline getirmiştim.

Sıraya girdiğimde birazdan yine kalabalıklaşmıştı. Bu kez Hakan yoktu. Ama o dünkü arkadaşı oradaydı. Yine sikecekti galiba. Alışmıştım artık, bana değdirenin kim olduğu fark etmiyordu.

Önce arkamda eller gezinmeye başladı. Benim mini etek havalanmıştı bile… Götüm yine iki farklı el tarafından avuçlanıyordu. Ben de ellerimi geri atarak iki yanımdaki erkeğin siklerini çıkardım. Sımsıcak yaraklar elimdeydi.

Bu kez inadına dün sikeni değil öbür yarağı götümün üzerine zorla da olsa götürdüm. Görmemiştim ama kim olursa olsun sikilecektim. Amımdan sular damlıyordu. Herif işi biliyordu. Sikini amımda gezdirdi, başını içeri sokarcasına bastırdı.

İlk kez amıma yarak değiyordu. Siki amımın suyuyla ıslatıp götüme getirdi. Ben de yardımcı oldum. O da geçirmeye başladı. Öbürü de elini önüme atıp amcığımı okşamaya başladı. Harika bir şeydi. Arkamdaki tam dibimi bulmuştu ki arkaya bakayım dedim. O da Hakan’ın arkadaşı idi. Ona bakarken arkasındaki Hakan’la göz göze geldim. Arkama yetişmeye çalışıyordu ama yetişememişti.

Şimdi o Hakan’la evliyim. Okulda başlayan seks alışkanlıklarımız aynı şekilde devam ediyor. Her fırsat bulduğumuzda başka erkekler buluyoruz, onlarla doyasıya sevişiyorum kocamın önünde…

Beni yabancı erkeklerle izlemekten müthiş zevk alıyor sevgili kocam… Ne ben doyuyorum seks yapmaya, ne de kocam izlemeye doyuyor. Onu seviyorum.

Yorum yapın

sex hikaye tuzla escort izmir escort izmir escort izmir escort film izle kuşadası escort bayan etiler escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj taksim escort mecidiyeköy escort bakırköy escort escort escort escort travestileri travestileri şişli escort şişli escort seks hikayeleri antep escort gaziantep escort kocaeli escort kocaeli escort otele gelen escort beylikdüzü escort sex hikayeleri çankaya escort şirinevler escort Antalya escort kızılay escort esat escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort görükle escort bayan hurilerim.com Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya escort antalya rus escort muğla escort muş escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort sakarya escort samsun escort siirt escort Bahis sitesi keçiören escort etlik escort porno porno bursa otele gelen escort görükle escort bayan porno izle Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort şişli escort